Friday 17 December 2010

Avrupa Sol Partisi’nin Kıbrısla ilgili kararı






YKP’nin de gözlemci üyesi olduğu Avrupa Sol Partisi’nin 3. Kongresi (ASP) 3-5 Aralık’ta Paris’te, La Defense’taki CNIT’da yapılmış ve YKP Yürütme Kurulu üyeleri Murat Kanatlı ve Nevzat Hami ile YKPfem aktivisti ve YKP Parti Meclisi üyesi Faika Deniz Paşa YKP adına kongreye katılmıştı…

Krize ve neo liberal politikalara karşı Sosyal Avrupa Ajandası başlıklı kongre dokümanın karara bağlandığı 5 Aralık’taki son günde ayrıca Kongre kararları da görüşülerek onaylanmıştı. Ajandada Kıbrıs konusundaki bölümde “Adanın işgalini tamamlamaya yönelik politik bir eylemi olan Türkiye’den Kıbrıs’a nüfus transferi hemen durdurulmalı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yüzde 37’sini işgal etmiş Türkiye işgali son erdirilmelidir. Türkiye hükümeti Kıbrıs sorununun, Avrupa hukukuna, devletler hukuku ve BM kararlarına uygun, adaletli ve uygulanabilir çözümü için devam eden görüşme sürecine daha fazla pratik katkı yapmalıdır. Kıbrıs’taki tüm taraflar ilgili BM kararları çerçevesinde iki bölgeli, iki toplumlu birleşik bir Kıbrıs için daha faza katkı yapmalıdır” ifadelerine yer verilmişti…

5 Aralık’ta onaylanan Kıbrıs’la ilgili kararın çevirisi şöyle:

Avrupa Sol Partisi
3. Kongresi – Paris 3-5 Aralık 2010

Kıbrıs’ın yeniden birleştirilmesi için mücadele ve Ortadoğu ile Avrupa’da barış ve güvenlik

Kıbrıs Cumhuriyeti toprağının %37’sinin Türkiye tarafından işgal edilmesini, Türkiye’den planlı bir şekilde nüfus yerleştirilmesini, kültürel mirasın tahrip edilmesini ve 1974’ten bu yana Cumhuriyet’in kontrolu altında bulunmayan bölgelerde toprak ve mal gaspını kınamaktayız.

İnanıyoruz ki, Kıbrıs sorununa barışçı, adil, karşılıklı olarak kabul edilir ve yaşayabilir bir çözüm bulunmasının uygun yolu, BM Güvenlik Konseyi kararları, 1977-79 doruk anlaşmaları, uluslararası hukuk ve aynı zamanda, Avrupa’nın kuruluş değerleri ve ilkeleri temelinde, BM gözetiminde özlü ve doğrudan görüşmelerdir.

BM gözetimi altında görüşmelerin canlandırılmasını memnuniyetle karşılarız. Kapsamlı bir çözüm için yapıcı bir şekilde birlikte çalışmaları konusunda iki lideri teşvik ederiz. bir çözüme varılması için Cumhurbaşkanı Hristofiyas’ın gösterdiği sürekli çabalarına bir kez daha destek belirtiriz. Yakın geçmişin olumsuz deneyimini göz önünde bulundurarak, boğucu takvimlerden ve hakemli arabuluculuktan kaçınılmalı ve sürece Kıbrıslılar sahip olmaya devam etmelidir.

İnanıyoruz ki, tüm çabalar, mümkün olan erken bir zamanda bir çözüme ulaşılması üzerinde yoğunlaşmalıdır. Bu, Türk ve Kıbrıs Türk tarafının, masada makul bir uzlaşmaya hazır olduğunu pratikte göstermesi halinde ve böylece, görüşmeler sürecinin başlamasından önce iki lider tarafından belirlenen çerçeve anlaşması içerisinde kalarak başarılabilinir.

Kıbrıs sorununun çözümünün, Kıbrıs Cumhuriyetinin toprak bütünlüğü, tek egemenliği, uluslararası tek kimliği ve tek yurttaşlığı, BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarında öngörüldüğü gibi siyasi eşitliği olan bağımsız, iki kesimli, iki toplumlu bir federasyona dönüşmesi temelinde olması gerektiğinin altını çizeriz. Çözüm, Türk işgal kuvvetlerinin çekilmesini, işgalin kaldırılmasını ve yasadışı yerleşimci akışının durdurulmasını sağlamalıdır. Kıbrıs sorununun çözümü, tüm göçmenlerin evlerine ve mülklerine dönme hakkı ve her iki toplumdan da kayıp kişilerin ailelerinin, sevdiklerinin akıbetleri konusunda bilgilendirilmeleri hakkı dahil, tüm yurttaşların insan haklarını ve temel özgürlüklerini uluslararası hukuk ve BM anayasası uyarınca güvence altına almalıdır.

Kıbrıs’ın kuzey kesiminde nüfus yapısının değiştirilmesi bir mühendislik sürecidir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve sivil yönetiminin, adanın kuzey kesiminin fethi ve Türkiyeleştirme sürecini tamamlaması için siyasi bir eylemidir.

Cenevre Konvansiyonuna göre işgal altındaki bölgelere nüfus aktarılması bir savaş suçudur...

Türkiye üzerindeki etkisini kullanarak, onu Kıbrıs konusundaki sürdürdüğü politikasını terk etmesini; Lefkoşa, Dillirga ve Mesarga bölgesi, Maronit köyleri ve Mağusa’nın askersizleştirilmesini kabul dilmesini ve güven artırıcı bir önlem olarak mülklerine dönebilmeleri için Maraş’ın yasal sahiplerine verilmesini; Yabancı orduların adadan ayrılması konusunda bir gündem hazırlayarak bu çerçevede en azından on bin askerin şimdiden çekilmesine olanak sağlamak ve geriye kalanların da çekilmesi yönünde çalışma yapmak ve yukarıda anlatıldığı biçimiyle Kıbrıs sorununa adil ve yaşayabilir bir çözüm bulunmasına yardımcı olacak yapıcı bir tavır içine girmesini teşvik etmeleri yönünde uluslararası topluluğa çağırıda bulunuruz.

Kıbrıs Türk toplumu da Avrupa ailesinin bir parçasıdır ve Avrupalı tüm diğer işçiler gibi Avrupa hukukundan, direktiflerinden ve Konvansiyonlarından eşit bir şekilde yararlanma hakkına sahiptir...

Avrupalı Sol Partisi, yukarıda anlatıldığı düşünceler doğrultusunda Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması için aktif destek sağlamaya devam edecektir, çünkü Kıbrıs sorununun çözümü Doğu Akdeniz bölgesindeki barışa önemli bir katkı olacak ve yabancı askeri üslerin olmadığı askersiz bir Kıbrıs, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika arasında bir barış ve işbirliği köprüsü olacaktır.

Orjinali

European Left
3rd Congress – Paris 3-5 December 2010

Cyprus, the struggle for the re-unification of island and peace and security in the Middle East and Europe

We condemn the occupation of 37% of the territory of the Republic of Cyprus by Turkey, the organized settlement from mainland Turkey, the destruction of cultural heritage and the usurpation of land and properties in the areas not under the control of the Republic since 1974. We believe that the appropriate way to reach a peaceful, just, mutually acceptable and viable solution of the Cyprus problem is through substantive and direct negotiations under the auspices of the UN, on the basis of the UN Security Council Resolutions, the High-Level Agreements of 1977 and 1979, International Law as well as the values and fundamental principles on which the EU is founded.

We welcome the revival of the negotiations under UN auspices. We urge the leaders of the two communities to work together in a constructive manner for a comprehensive settlement. We reiterate our support for the consistent efforts of President Christophias to achieve an agreed solution. Taking into account the negative experience of the recent past, suffocating timetables and arbitration should be avoided and the procedure should remain of Cypriot ownership.

We believe that all efforts should be concentrated on reaching a solution as soon as possible. This can be achieved only if the Turkish and Turkish Cypriot side will show in practice their readiness for a decent compromise at the negotiation table, thus remaining in the agreed framework of the solution as defined by the two leaders before the commencement of the negotiation procedure.

We underline that the settlement of the Cyprus problem must be based on the evolution of the Republic of Cyprus into an independent, bi-zonal, bi-communal federation with territorial integrity, a single sovereignty, single international personality single citizenship, political equality as provided by the relevant Security Council Resolutions. The solution must provide for the withdrawal of Turkish occupation troops the lifting of the occupation and the termination of the illegal influx of settlers. The solution of the Cyprus problem should safeguard human rights and fundamental freedoms for all citizens, in line with international law and the UN Charter, including the right of refugees to return to their homes and properties and the right of the families of missing persons in both Communities to be informed of the fate of their loved ones.

The changing of the demographic structures in the northern part of Cyprus is an engineered process. It is a political act by the state and civilian administration of the Republic of Turkey to complete the conquering, and the Turkification of the northern part of island.

According to the Geneva Convention it is a war crime to transfer populations to occupied territories…

We call on the international community to exercise their influence on Turkey and urge it to abandon its current policy towards Cyprus, accept the demilitarization of Nicosia, Tylliria, and Mesaoria area, Maronitte Villages and Famagusta and give Varosia to its lawful owners in order to return back to their properties in this area as a Confidence Building Measure; making an agenda for withdrawal of the foreign armed forces from the island, within this framework withdrawing at least 10,000 troops now and starting the necessary work for the withdrawal of the remainder and adopt a constructive attitude that will help in the formulation of a just and viable solution to the Cyprus problem as described above.

The Turkish Cypriot Community is also part of the European family and has the right to enjoy and get equal benefit from European law, directives and conventions like all other European workers… The European Left Party, will continue to support actively the efforts for a solution to the Cyprus problem along the lines described above, as the solution of the Cyprus problem will be a significant contribution to peace in the region of the Eastern Mediterranean and a demilitarized Cyprus, without foreign military bases, will be a bridge of peace and cooperation between Europe, the Middle East and Africa.





* * *

No comments:

Post a Comment