Sunday 13 December 2009

Barışın sesi susturulamaz! Dengê aştiyê nayê birîn!



Türkiye’de bir kez daha savaşın dilini kullananlar, kaosun ve savaş koşulları için adım attılar.

DTP’nin kapatılması Kürtlerin bir kez daha demokratik mücadele koşullarını engelleyici, siyasetin başka araçlarla devam etmesini meşrulaştıracak bir anlamı ifade etmektedir. DTP şu veya bu şekilde sorunun barışçı yollarla çözümünü, Mezopotamya topraklarında süren çatışmaların durdurulabilmesini akan kanın sona ermesini sağlayabilecek bir noktada bulunmaktaydı.

Ancak alınan kararla AKP’nin demokratikleşmelerle, açılımlarla anladığının temel hak ve özgürlüklerin inkârı ve Kürtlere ait kurumların tasfiyesi ama ayni zamanda bazı kısıtlı kültürel hakların kabul edilmesi anlama geldiği anlaşılmıştır.

YKP, her bireyin temel insan hak ve özgürlüklerini kısıtlama olmaksızın kullanma hakkı olduğunun ve bunun da başta ana dilde eğitim hakkı olduğunun, bunun herhangi bir tartışma konusu yapılamayacağının altını çizer…

YKP, Mezopotamya’da akan kanın durması, silahlı çatışmanın sona erdirilmesi ve Kürt sorunun çözümü için silahlı çözümler dışındaki seçeneklere yaşam hakkı tanınmasını talep etmektedir.

YKP, hem Kıbrıs’ta, hem Kürdistan’da hem de tüm dünyada, “barışın sesi susturulamaz! Dengê aştiyê nayê birîn!” diyor ve bunun için tüm kesimleri daha fazla mücadeleye çağırıyor…

YKP, daha önce tutuklamalarda olduğu gibi, bir kez daha DTP ile dayanışmasının altını çizer ve konun uluslararası alana taşınmasında DTP’ye yardım etmeye hazır olduğunu vurgular…


Saygılarımızla
Murat Kanatlı
Yeni Kıbrıs Partisi
Yürütme Kurulu Sekreteri
13 Aralık 2009

1 comment: